Kadının tıpkı buluğ gibi fizyolojik olan bu devresinine klimakterium adı verilmektedir. Bu devrede üreme çağı bitmekte ve yumurtalıklar üreme yönünden saf dışı olmakta, bayan amacıyla doğurganlığın kalktığı yeni bir çağ başlamaktadır. Bu devre amacıyla” klimakterium” bulgular amacıyla klimakterik semptomlar, menopoz sendromları ya da yalnızca menopoz denildiğine kitaplarda rastlamaktayız. Genellikte meydana çıkma sebebinin yumurtalıkların yaşlanması bulunduğu kabul edilmektedir.
Menopoz deyimi bir bayan amacıyla geri dönüşümlü olmayan bir hadiyi ifade eder. Eğer bayan 1 sene süre ile adet görmemişse o bayan menopoza girmiş kabul edilir. Bu devreden ileri devreye menopoz ardından devre, bu devreden önceki devreye menopoz öncesi devre adı verilir. Genelde bu devre 40-60 yaş arasındadır. Menopoz bayandan bayana farklı şiddette, erken bulgular diye tanımladığımız nörolojik ve psikolojik semptomlarla seyreder. Tanıda önceden sarfedilen bir teknik olan vajinal smear, düşük duyarlılığı ve menopoz evresin de ki bayandan bayana farklılık göstermesi sebebiyle bundan sonra kullanılmamaktadır.
Menopoz ardından devreye girmiş olan bayanlarda en mühim laboratuvar belirtileri, östrojenin 20’ nin altında, FSH ve LH’ nın en az 3 ölçümde 40 ‘ ın üstünde olmasıdır. FSH ve LH’ nın düzeyleri menopozdan 3 sene sonra maksimum seviyeye erişir ve sonra kademeli olarak azalır. Premenopozal adet görmeyen bayanlarda yaş ne olursa olsun gebelik akla gelmelidir.
Kadınların aşağı yukarı % 70-80’ inde östrojen yetmezliği semptom ve belirtileri meydana çıkmaktadır. Menopozda östrojen eksikliğine bağlı semptomlar derhal meydana çıkar. Buna karşın bayana menopoz ardından devrede mühim problemler yükleyen kalp-damar hastalıkları ve kemik erimesine bağlı olan patolojiler geç devrede meydana çıkar. Sıcak basması ve terleme bayanda en çok görülen menopozal şikayetlerdir. Hem de bayanlarda iç daralması, huzursuzluk, iştah azalması, hafıza ve konsantrasyon kaybı, parametre ruh hali, libido kaybı görülebilir. Bir diğer mühim mevzu menopozla beraber kemik dokusundaki farklılıklardır.
Menopoz Tedavisi
Bu tedaviyi menopoz öncesi (pre-menopozal ) devre ve menopoz ardından (post-menopozal) devre olarak ele almalıyız. Pre-menopozal devrede tedavi; Menopozun sebebi yumurtalıkların yaşlanarak işlevlerini kaybetmesidir. Bu devresinin özelliği FSH ve yumurtalıktan sentezlenen östrojenlerin eski ritmik salınımlarını kaybetmeye başlamasıdır. Bu halde tedaviyi belirleyen hastanın şikayetleri olmaktadır. Bu devrede hekimi ve hastayı tedaviye iten iki mühim şikayet grubu ateş basması semptomları ve düzensiz adet kanamalarıdır. Yapılacak tedaviler genellikle hormonal tedavilerdir.
Ancak dozajları menopoz ardından tedaviden çok farklıdır. Amaç hastanın belirli devrelerde adet kanamasının oluşumunu sağlamak ve hastayı rahatlatmaktır.
Post-Menopozal Dönemde Tedavi
Temel gaye kayıp östrojen hormonunu yerine koymaktır. Östrojen tedavisindeki en mühim problem hangi hormonların hangi şekilde hangi yoldan ne süre ile kullanılacağıdır. Ateş basması şikayetleri ya da vajinal incelmelerin önlenmesi söz hususu bulunduğunda şahsa ideal olarak tedavinin yol ve zamanını belirlemek olası olabilir.
Menopozun geç problemi olan kemik erimesinin hızlanması ve kalp-damar hastalığı riskinin yükselmesi söz hususu bulunduğunda ise şahsa özel tedavi dozunu ayarlamak olası olamamaktadır. Bu gayela tedaviler detaylı araştırmalardan elde edilmiş neticeler kapsamında planlanmaya çalışılmaktadır.
Kemiğin mikroskobik yapısının bozulması ve buna bağlı olarak kemiğin mineral yoğunluğunun azalması, kırılabilirliğinin ve diğer söyleyişle kırılma riskinin yükselmesidır. Kemik erimesine yönelik tedaviler; osteoporozun menopozdan sonra hızlanması sebebiyle bayanlarda menopoz ardından devrede osteoporoza yönelik tedavi uygulanması uzun yıllardır tartışılmaktadır. Tedavide ilk olarak daha evvelce belirtilmiş olan detaylı etkenlerin ortadan kaldırılması amaçlanmalıdır. Menopoz ardından osteoporozun önlenmesinde diyet ve egzersiz de mühim rol oynamaktadır. Diyette en mühim etken günlük kalsiyum alımıdır.