Doğum Kontrol Yöntemleri

Doğum Kontrol Yöntemleri

Doğum Kontrol Yöntemleri

Her zaman bahsedilen aile planlaması bireylerin ve çiftlerin istediği zaman bakacakları sayıda çocuk sahibi olmasına verilen addır. Aile planlamasıyla, doğum kontrolü kavramları birbirinden farklı olmaktadır. Aile planlaması yapılırken bireyler ya da eşlerin istenmeyen gebeliklerden sakınmalarına, iki doğum arasındaki süreyi düzenlemelerine, hem yaş hem de sosyoekonomik durumları göz önüne alarak ne zaman ve ne kadar çocuk sahibi olacaklarına karar vermelerine, çocuğu olmayan kişilerin çocuk sahibi olmalarına yardım eden uygulamaya verilen addır. Aslında aile planlaması aile sağlığı anlamına da gelir.

Dünya genelinde yaşamını devam ettiren kişi sayısının son 100 yıl içerisinde hızla artması ve 1930’larda 2 milyar iken günümüzde yaklaşık 6 milyar olarak tahmin edilmesi, nüfus kontrolüne ayrı bir önem katmaktadır. Eğer nüfus artışı bu şekilde devam ederse 2200 yılında dünya nüfusu 500 milyara erişecektir.

Ancak nüfus hızlarında aile planlaması yöntemlerinin yaygınlaşmasına bağlı olarak hızlı bir düşüş olduğu da göz ardı edilmemelidir. Aile planlamasının yararları anne üzerinde, çocuk üzerinde ve toplum üzerinde olmak üzere 3 bölümde incelenir.

En güvenilir doğum kontrol yöntemi

En güvenilir doğum kontrol yöntemi kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Fakat ne yazık ki hala her kadının uyguladığı doğum kontrol yöntemi farklı olmaktadır. Kondom ve geri çekme gibi erkeğin uyguladığı geleneksel yöntemler, ya da takvim metodu gibi yumurtlama günü hesabı yöntemleri riski oldukça yüksek yöntemlerdir.

Kadının doğum kontrol hapı kullanması (unutma olmaksızın ve doktor önerisi ile) veya rahim içi araç şu an sık kullanılan güvenilir metotlar olarak kabul edilmektedir.

Anne üzerindeki faydaları

  • Çiftlerin iki gebelik arasındaki süreyi özgürce ve biçimli olarak planlamaları.
  • Gelişmekte olan ülkelerde tüm anne ölümlerinin yarısını oluşturduğu düşünülen düşüklerin önlenmesi.
  • Kadının ileri anne yaşından ve yüksek sayıda gebelikten kaynaklanan anne ölümlerinin azaltılması (bir kadının 20 yaşından önceki ve 35 yaşından sonraki gebelikleriyle 3. çocuktan sonraki ve 2 yıldan az aralıklı doğumları yüksek risk taşımaktadır).
  • Aile planlama merkezlerinin kurulması ve verilen hizmetlerin sonucu yüksek riskli gebeliklerin görülebileceği hastaların belirlenmesi.

Anne sağlığı için tehlikeli olan 18 yaşından önceki ve 35 yaşından sonraki doğumlar ile 2 yıldan az aralıklı doğumlar çocuk sağlığı yönünden tehlikelidir. Anne yaşı arttıkça ölü doğum, düşük ve bebek ölümleri, annenin kırsal veya kentsel alanda gelişen veya sanayileşmiş ülkede yaşamasına bağlı olmaksızın artmaktadır. 30 yaşlarının sonlarına doğru doğum yapan kadınların bebeklerinde anomali riski de hızla yükselmektedir. Anne yaşıyla birlikte özellikle kalp defektleri, Down Sendromu, yarık damak ve yarık dudak olasılığı artmaktadır.

Doğum Kontrol Yöntemleri

Gebeliğin sınırlandırılmasına yönelik yöntemler iki grupta değerlendirilebilir. Geri dönüşümlü ve geri dönüşümsüz olarak. Bu yöntemlerin hepsinin avantaj ve dezavantajları vardır. Her yöntem herkese uygun değildir.

Geri çekme, takvim metodu (yumurtlama günü takibi yapılarak) ve ilişki sonrası vajina yıkanması geleneksel yaygın kullanılan ancak gebelik riski en fazla olan yöntemlerdir. Bu yöntemlerden ülkemizde en sık kullanılanı geri çekmedir ve ne yazık ki en doğru uygulanan şeklinde bile başarı oranı %9-15 oranındadır.

Kondom (prezervatif) vajinal diyafram, servikal başlık, vaginal kondom ise bariyer metotlarıdır. Kondom özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellediği için kabul gören bir yöntemdir. Yönteme ait başarısızlıklar sanıldığının aksine yapım hatalarından çok kullanım hatalarına bağlıdır. Kondom ilişkiye başlanmadan takılmalı, erkek boşaldıktan sonra penisin sertliğini kaybetmesi ile semenin vajinaya bulaşması engellenmelidir.

Vajinal diyafram vajinaya yerleştirilen rahim ağzını da içine alacak şekilde arkaya doğru uzanan bir bariyer yöntemidir. Yurt dışında bazı ülkelerde yaygın kullanım alanı bulmuşsa da ülkemizde pek kullanım alanı bulamamıştır, spermisidlerle beraber kullanılır. En önemli avantajı ilişkiden önce yerleştirilmesinin ve daha sonra 6 saat süreyle çıkartılmasının gerekmesidir. Ayrıca kadın kondomu (femidon) uygulayabilen kadınlar için iyi bir yöntemdir.

Servikal başlık diyaframın rahim ağzına yerleştirilen şeklidir. 24 saat süreyle yerinde kalabilir. En önemli dezavantajı yerleştirilmesindeki zorluktur. Spermisidler vajinaya yerleştirilen sperme etkili olan toksik kimyasal maddelerle gebeliğin önlenmesi prensibine dayanır.

Aslında bu yöntem, sirke, limon ve pek çok maddenin kullanılmasıyla geleneksel bir yöntem olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Bu yöntem günümüzde köpük, jel, fitil, krem gibi çeşitli formlarda kullanılmaktadır. Koruyucu etkileri düşük olduğu için başka bariyer yöntemleriyle beraber kullanılması daha uygun kabul edilir.

Hormonal Korunma Yöntemleri

Günümüzde en yaygın kullanılan etkili korunma yöntemlerinden biridir. En sık kullanılan şekli doğum kontrol haplarıdır. Diğer şekilleri arasında aylık, 3 aylık iğneler ve implantlar sayılabilir.

Doğum Kontrol Hapları (DKH)

Kadının doğal ilişki hormonları olan östrojen ve progesteronun sentetik formlarıdır. Genel olarak yumurtlamayı baskılayarak gebeliği engeller. DKH en çok 21 tabletlik formlarda satılmaktadır.

21 gün vakit ile hergün 1 adet hap kullanılır, kutu tamamlanınca 7 gün ara verilir, bu 7 günlük vakitde adet kanaması gerçekleşir. 7 günlük arayı takiben yeni bir kutuya başlanır. Bu ilaçların tüketiminde unutulmaması gereken bir nokta ilk kutuda koruyuculuğun düşük olduğudur, bu amaçla ilk kutuda kesinlikle ek bir yöntemle korunulmalıdır.

  • Genellikle 1. kutuda tanenin ilk 5 günü tercihen de 1. günü ilaç alınmaya başlanmalı ve kutu tamamlanınca takip eden 7 günlük aradan sonra 2. kutuya başlanmalıdır. DKH’ nın tüketiminin en mühim üstünlüğü etkili bir koruma sağlamasıdır. DKH’ nın gebelikten koruyucu etkisinin yanısıra pek çok faydalı etkisi de vardır:KAdet kanama miktarını azaltıp demir eksikliğinden kaynaklanan düzensizliği azaltırlar.
  • Adetleri daha düzenli hale getirirler.
  • Adet öncesi gerginlik, adet ağrısı ve endometriozise ait şikayetleri azaltırlar.
  • Rahim iç zarı ve yumurtalık kanseri riskini azaltırlar.
  • Dış gebeliği önlerler.
  • Kemik erimesi ve romatoit artrit riskini azaltırlar.
  • Rahim enfeksiyonlarını azaltırlar.
  • Tekrarlayan fonksiyonel yumurtalık kistlerinin görülme sıklığını azaltırlar.
  • Hem son derece etkili (%99) hem de çok iyi geri dönebilirlik gösterirler.

Doğum Kontrol Hapının Dezavantajları ve Yan Etkileri

Doğum kontrol haplarının tüketiminde akciğer ve beyin damarlarına pıhtı atımı olaylarındaki artış, üstünde en çok durulmuş konudur. Doğum kontrol haplarının tüketiminde ve ameliyat ardından derin genlerde pıhtı görülmesi yönünden dikkat çekici bir temas mevcuttur.

Doğum Kontrol Hapı Kullanmayacak Kişiler

Damar tıkanıklığı öyküsü olan hastalar, beyin damarlarında herhangi bir hastalığı olan hastalar, kalp-damar hastalığı öyküsü olan hastalar, bilinen ya da şüpheli meme kanseri öyküsü, gebelik şüphesi, karaciğer tümörü öyküsü olan hastalar, karaciğer fonksiyon testleri bozukluğu, gebelik sırasında geçirilmiş safra taşı öyküsü, 35 yaşın üzerinde ve günde 15’ in üzerinde sigara kullanımı ve tanı konmamış vajinal kanama.

Doğum Kontrol Haplarının Göreceli Kontrendikasyonları

Migren ve damar tarzı baş ağrısı, yüksek tansiyon, hareket etmemezlik gerektiren büyük operasyonun 1 ay içerisinde planlanması, 40 yaşından büyük ve diyabetik olmak, myom, epilepsi, orak hücreli anemi ve safra kesesi hastalığı.

Doğum denetim haplarının meme kanseri ya da memenin iyi huylu hastalıkları üstünde olumsuz tesiri gösterilememiştir. Fakat hap tüketimi ile karaciğerde iyi huylu adenom teşekkülünde anlamlı bir temas saptanmıştır.

Ertesi Gün Hapları: Bir doğum denetim tekniği değildir, korunmasız cinsel temasden sonra ya da tecavüze bağlı gebelikler gibi kesinlikler istenmeyen gebeliklerin yerleşmesinden evvelce önlenmesidir.

İlk 72 saat içerisinde alınması makbuldür. Mide bulantısı, kusma ve memelerde hassasiyet gibi yan etkiler görülebilir.

Dünya nüfusunun son 100 sene içerisinde süratle yükselmesi ve 1930’larda 2 milyar iken bugünümüzde aşağı yukarı 6 milyar olarak ön görü edilmesi, nüfus denetimine ayrı bir ehemmiyet katmaktadır. Eğer nüfus artışı bu şekilde devam ederse 2200 senesinde dünya nüfusu 500 milyara erişecektir.

Aylık veya 3 Aylık Enjeksiyonlar:

Progesteron içeren ve genellikle kas içine doğrudan uygulanan iğnelerdir. Kullanımı sırasında ilk aylarda düzensiz kanamalar rahatsız edici olabilir. Koruyuculuğu %98 civarındadır.

Cilt Altı İmplantlar:  Bugüne kadar dünyada implant olarak detaylı progesteron preparatları kullanılmıştır. En sık sarfedilen norplanttır. Bu teknikle kolun iç kısmına, cilt altına hale göre 1 ya da 6 adet kapsül yerleştirilir. Başarısızlık seviyesi düşüktür. En mühim avantajı, tekniği kullanan bayanın implant bir defa yerleştirildikten sonra teknik amacıyla rastgele bir çaba göstermemesidir. 5 sene süre ile gebeliği önler. Yan etkileri; bedende sıvı toplanması, memelerde hassasiyet, kilo artışı, düzensiz adet kanamaları gibidir.

Spiraller (Rahim İçi Araç, RIA)

Dünyada en yaygın olarak kullanılan geri dönüşümlü uzun süre etkili doğum kontrol yöntemidir. Günümüzde dünya üzerinde kullanılan 3 tip spiral vardır;

  1. Katkısız RİA lar
  2. Bakırlı RİA lar
  3. Hormonlu RİAlar

Ülkemizde en yaygın kullanılan RİA’ lar bakır içeren copperT, multiload ve novaT RİA’ lardır. Spiralin yerleştirilmesi için en uygun dönem adet zamanıdır. Çünkü bu dönemde rahim ağzı kanalı iyice genişlemiştir ve yerleştirme esnasında hastanın gebe olma olasılığı son derece düşüktür.

Spiralin Dezavantajları ve Yan Etkileri: RİA’ lar oldukça etkin ve düşük yan etkili yöntemler olarak tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kimler RİA kullanmamalıdır?

Gebelik, dış gebelik öyküsü, ağır rahim enfeksiyonu, genital organların kanserleri, kesin tanı konmamış pozitif ya da şüpheli vajinal smear testi, sebebi bilinmeyen vajinal kanamalar, spiralin yerleştirilmesine engel olacak genital organ anomalileri, rahim ağzı kanalı kapalılığı, akut ya da subakut tüp enfeksiyonu.

Kadında Sterilizasyon: Doğum kontrol yönteminden farklı olarak üremenin pratikte geri dönüşümsüz olarak ortadan kaldırılmasıdır. Kadında sterilizasyon şu cerrahi yöntemlerle sağlanır;

  1. Laparoskopi ile tüplerin kapatılması, yakılması.
  2. Laparotomi ile açık ameliyatla tüplerin bağlanması.
  3. Başka endikasyonlarla rahimin de çıkarılması gerekiyorsa rahim ameliyatı yani histerektomi
  4. Endoskopik bir yöntem olan histeroskop ile rahim içine girerek tüplerin tıkanması

Bu yöntemler geri dönüşümsüz olduğundan ancak 30 yaşın üstünde ve yeterince çocuk sahibi olmuş kadınlarda ve her iki eşin de imzası alınarak uygulanmalıdır. Doğum yapmalarının sakıncalı olduğu, önemli sağlık sorunları olan kadınlarda da seçilecek yöntem yine sterilizasyondur.

Erkekte Sterilizasyon: Pratik adıyla erkeğin tüplerinin bağlanması yani vazektomi, geri dönüşüm olanağı bulunan geçici bir uygulamadır. Yine de açıldıktan sonra üreyebilirliğin azaldığı, sperm sayısının ve hareketinin azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle kadında olduğu gibi genç erkeklerde de sterilizasyona başvurulmaması önerilmektedir.

Tıbbi tahliye yani küretaj da bir aile planlaması yöntemi olarak 1983 tarihli ve 2827 sayılı kanuna göre 10 haftaya kadar olan gebeliklere uygulanmaktadır. Ancak bir doğum kontrol yöntemi olarak kabul edilmez.