Hamilelik esnasında anne vücudunda gebelik esnasında bazı değişiklikler olması ve genital organlarının önceki şeklinde dönmesine kadar olan döneme lohusalık dönemi adı verilir. Lohusalık dönemi annedeki organların ve sistemlerin gebelik öncesine gelmesi haftalarca hatta aylarca sürebilir.
Lohusalık döneminde gebelik sırasında meydana gelen fizyolojik değişikliklerin tekrar eski halini almasına involüsyon denir. En önemli involüsyon rahimde meydana gelir. Gebelik sırasında rahimin hacmi ve ağırlığı önemli derece artar. Doğumdan sonra ise hızla eski halini almaya başlar.
Vajina doğumu izleyen dönemde ödemlidir. YumUşak ve gevsek olan vajinada morartılı sahalar vardır. Bebeğin geçişi esnasında ileri derecede gerilen Vajina doğumu takiben son derece yavaş eski durumuna döner. Fakat hiçbir vakit eski durumunu almaz. Küçük ve büyük dudaklarda involüsyona uğrar ama tamamıyla eski durumuna dönemez biraz gevşek ve sarkık kalır. Ciltteki renk farklılığı lohusalık döneminde süratle azalır ve deri on gün içersinde eski manzaraüne kavuşur. Lohusalık döneminde bilhassa emzirme ile terlemenin çok olması cilt dokusundaki ödemin süratle çözülmesine yardım eder. Gebelik esnasında gerilen karın duvarı doğumdan derhal sonra sarık bir manzara alır. Yine gebelik esnasında karın derisi üstünde mavimtırak kırmızı görüntülü stria gravidarum denilen gebelik çizgileri doğumdan sonra gümüşi beyaz renkli parlak şerit durumunu alır. Bebek ve eşinin atılışı, doğum sonu kanama, terleme ve akıntı ile lohusalığın ilk on gününde ortalama sekiz kilogramağırlık kaybedilir. Doğumla beraber artmış olan nabız sayısında normale döner, kan tablosu doğumu izleyen 8-10 günde normale döner. Doğumdan sonra mide ince barsaklar ve kalın barsaklar eski durumunu ve konumunu alır. Lohusalığın ilk günlerinde karın şişliği ve kabızlık görülebilir.
Doğumdan hemen sonra idrar kesesinde ödem ve kızarıklık meydana gelir. Mesane kapasitesi artmış, mesane içi sıvı basıncına karşı duyarsızlık olabilir. Buna bağlı olarak aşırı gerilme, mesaneni boşalamaması ve artık idrar gibi durumlar ortaya çıkar. Mesanede kalan bu idrar enfeksiyon yerleşmesine uygun bir ortam oluşturur. Emzirmeyen kadınlarda adet kanamaların başlaması 12. haftaya kadar uzayabilir. Emziren kadınlarda emzirme süresi ne kadar uzunsa adet kanamasının başlaması da o kadar geç olur. Düzenli süt veren annelerde ilk adet 1 yıla kadar gecikebilir. Genel olarak ilk 6 haftada izlenen adet periyotlarının yumurtlamasız olduğu kabul edilir ancak adet bir defa başladığında takip eden periyotların yumurtlamalı olma şansı hızla yükselir.