Üreme kapasitesinin heves dışı azalması infertilite ismini alır. Başka bir ifade ile doğum denetim tekniği kullanmadan derli toplu bir cinsel hayata karşın 1 sene süre ile gebelik oluşmamasına infertilite artık kısırlık adı verilir.
Genellikle sterilite terimi de infertilite manasında kullanılmaktadır. Fakat sterilite üreme kapasitesinin bütünüyle kaybını ifade eden bir terim olup infertil grubun ufak bir kısmını oluşturmaktadır.
Ortalama olarak evli çiftlerin %15’i infertildir. Kadınların aşağı yukarı 1/5’i infertilite sebebiyle hekime başvurmaktadır. Normal bir gebeliğin gerçekleşebilmesi amacıyla alçakta sıralanan asli koşulların bir arada ve kusursuz olması gerekir.
Yeterli miktarda üreme kapasitesi sahibi olan spermlerin vajinaya bırakılması: Bunun amacıyla normal bir sperm yapımı, ejekülasyon ve cinsel temas lüzumlidir.
Vajinaya bırakılan spermlerin rahim ağzındaki mukus bölgesine yapışması ve rahim ağzı kanalına geçmesi
Yumurta ve spermin birleşmesinde mekanik bir engelin bulunmaması artık tüplerin açık olması
Döllenebilir özellikte yumurta olması: Bunun amacıyla normal yapıda follikül sahibi olan yumurtalıklar ve follikül yapımı amacıyla normal denge lazımdır.
Spermin yumurtayı dölleyebilmesi: Burada bilhassa immünolojik mekanizmaların rol oynadığı düşünülmektedir.
Döllenmiş yumurtanın rahime yapışması: Burada gene sıhhatli bir rahim iç zarı yapısı, hormonal immün denge zenginliği söz konusudur.
Oluşan embriyonun gebelik vakitınce gelişimini sürdürmesi amacıyla ideal bir rahim iç zarı ve rahim kavitesi lüzumlidir.
Yukarıdaki bütün koşulların normal olmasına karşın endometriyozis ya da şimdilik açıklayamadığımız birtakım faktörlerden ötürü gebelik oluşmayabilir. İnfertil çiftlerin değerlendirilmesi konusu ile ilgili birtakım faktörlerin üstünde durulması lüzumir. Bu faktörlerin başında yaş faktöri gelmektedir. Yaş geliştikçe üreyebilirlik seviyesi azalmaktadır. Bayanlarda gebelik amacıyla en ideal devre 24 yaş civarıdır.
Gebelik ihtimalini lüzum yaş ve lüzumse vakit faktöri yönünden değerlendirdiğimizde şu neticelere varabiliriz;
Yaşları 25’ ten genç olan çiftlerde infertilite tetkiklerine başlamak amacıyla 2 sene beklenebilir.
Yaşları 30’ dan genç olan çiftlerde infertilite tetkiklerine başlamak amacıyla duruma göre 6 ile 12 aylık bir sürede gebelik oluşmamış olması kabul edilebilir. Bu yaklaşımla daha çok beklemeden çiftlerin tedavisi yönünden vakit kazanılmış olur.
Öte yandan infertilite tedavisinde bir tedavi protokolünü primer infertilitelerde en az 6 ay sekonder infertilitelerde 3-6 ay sürdürmek lüzumir.
İnfertil çiftin değerlendirilmesinde amaç ilk olarak infertilite namacıyla ya da amaçlarinin meydana konulmasıdır. İnfertil çiftin değerlendirilmesinde asli kural erkek faktörinin ilk olarak araştırılması, artık spermiogram yapmaktır. Kadına ait testlerin çoklığı bayanın adet döngüsü günleriyle temaslidir. Erkekte döllenme amacıyla vakitlama mühim değildir. Fakat bugünkü bilgisine göre bayan ayda bir yumurtlar ve bu yumurtanın 18 saatlik döllenebilirlik vakti vardır.
Bazı infertil çiftlerde iyi alınan bir hikayeyle dahi infertilite unsurunu meydana koymaya yeterlidir. Mesela erkekte iktidarsızlık oluşu ya da erkeğin denizcilik gibi bir mesleğe sahip olup çiftin birlikte olma sürelerinin az olması, temas ardından vajinanın yıkanması ya da temas amacıyla kayganlaştırıcı maddelerin kullanılmasının hikayeyle meydana konulması problemi çözecektir.
Erkek Faktörü: İnfertil çiftin değerlendirilmesinde evvelcelik sırası erkek faktörinin araştırılmasıdır. Erkek faktörinü meydana koyan mühim testler spermiogram, post coital test, antisperm antikorlarının ölçümü ve spermin dölleyebilme yeteneğinin testleridir.
Kadında Faktörü: İnfertiliteye sebep olan en mühim faktör ovulasyon artık yumurtlama faktördür. Adet döngüsünde yumurtlamayla neticelenen yumurtalık gelişimi ve yumurtlama ardından ilerleyen devre birlikte ovulatuvar faktöri oluşturur. Kadında follikül gelişmemesi ya da gelişmesinde arıza olması neticesinde yumurtlama olmamasına anovulasyon denilir.
Normal follikül gelişimini aksatıp anovulasyon artık yumurtlama olmamasına sebep olan problemler şunlardır;
Stress, akut stress, ağır nevroz ve psikozlar, ruhsal hastalıklar, şişmanlık (genelde 90 kiloyu aşan obez bayanlarda yumurtlama problemi sıktır) aşırı egzersiz, beyinden kaynaklanan birtakım problemler, prolaktin hormonunun aşırı artmış olması. Yumurtlama kaynaklı yumurtlama problemlerının en sık görüleni polikistik over sendromudur. Yumurtalığa ait tümörler de yumurtlamaya engel olabilir. Tiroid hastalıkları, hem tiroidin az çalışması hem de çok çalışması yumurtlama problemina yol açabilir. Böbrek üstü bezi hastalıkları, karaciğer hastalıkları ya da bilinemeyen bir yumurtlama problemi çiftin çocuk sahibi olmasına engel olabilir. Bu hastaların fazlası yumurtlama artık ovulasyon tedavisine yanıt verebilirler.
Tüplere Ait Faktörler: Tüpler yalnızca yumurta, sperm ve döllenmiş yumurtaya geçit veren kolay bir yol değildir. Tüpe ait epitelin silia denen parçacıkları epitel hücrelerinin salgıları ve enzimatik aktiviteleri, tüp amacıyladeki ortam, kas tabakasının etkinliği yumurtanın yakalanmasında spermin taşınmasında döllenmede ve döllenmiş yumurtanın taşınmasında aktif rol oynar.
Rahim Faktörü: Rahimin doğumsal anomalileri, rahim içi yapışıklıklar, myom, polip, bilhassa tüberküloz gibi enfeksiyonlar, endometritler ve kanser gibi patolojiler rahim faktörinü oluştururlar. Bu şekilde lüzum rahimin duvarı, lüzumse rahim boşluğunu ilgilendiren problemler infertiliteye namacıyla olabilmektedir. Bu tür anomaliler meydana gelen gebeliğin tutunmasını engelleyebildiği gibi tutunmanın kötü olmasına ya da tutunma ardından gelişimin aksamasına da namacıyla olabilir.
Nedeni Açıklanamayan İnfertilite
İnfertilite namacıylai olarak tanınan bütün faktörlerin inceleme ardından infertilite namacıylai meydana çıkarılamayan ve buna karşılık en azından 2 sene süre ile çocuk sahibi olamayan çiftler bu gruba girerler. Bir çifti namacıylai açıklanamayan infertilite grubuna sokmak amacıyla birtakım kıstaslara lüzum vardır. Normal bir hikaye ve normal bir fizik muayene, yeterli cinsel temas sıklığı, en az 3 kez normal spermiogram, derli toplu yumurtlamalı adetler, yumurtladıktan sonra geride bıraktığımız vakitın (bir ileri adete kadar geride bıraktığımız vakitın) 12 günden uzun olması, normal hormonal profil, normal HSG, laparoskopi ve histereskopi belirtileri ve şunlara karşın infertilite vakitınin bir senesi aşması.
İnfertil bir çiftin tedavisine başlamadan evvelce en mühim kural infertilite namacıylai ya da amaçlarinin doğru bir şekilde meydana konulması, daha sonra da etkin tedavinin seçilip ideal bir sürede uygulanmasıdır. İnfertilitede tedavi uygulaması çifte anlatılmalı, tam bir başarı sağlanamayacağı, tedaviyle şansın artacağı belirtilmelidir. Bunun yanısıra infertilite tedavisinin sabır lüzumtiği de hatırlatılmalıdır.
Yapay Döllenme (İnseminasyon – Aşılama): Spermlerin bir pipet aracılığı ile bayan genital sistemine verilmesidir. Günümüzde en süregelen olarak sarfedilen teknik intrauterin inseminasyon adıyla da tanınan aşılama metodudur. Erkek ejekülatının rahim amacıylae verilmesi amacıyla detaylı özel kataterler kullanılır. Kullanılan sperm taze olmalı, yeni verilmiş olmalı ve birtakım işlemlerden geçirilmiş olması lazımdır ki buna genelde sperm yıkanması adı verilmektedir. Ejekülat birtakım işlemlerden geçirilerek hem sürati artırılır hem daha konsantre duruma getirilir.
Aşılamanın Zamanlaması: Yumurtanın 24 saat yaşadığı ve bunun da ilk 12 saatte döllenme yeteneğinin son derece yüksek bulunduğu ifade edilmektedir. Diğer taraftan spermin bayan genital sisteminde ortalama 48 saat kadar canlı kalabildiği bilinmektedir. Bu amaçla yumurtlama takibi ile muhasli yumurtlama günü belirlenmelidir. En sık olarak ultrason ile follikül takibi yapılmaktadır. Follikülometride döllenme ihtimalinin en çok yumurtlamadan 3 gün evveli ile yumurtlama günü arasındaki devre oluşturulan aşılamalarda bulunduğu görülmüştür. En çok gebelik seviyesi ise yumurtlama günü oluşturulan aşılamalarda görülmektedir.